Yaratılış Sevinci
  HZ: İSA'NIN GİRMESİNE İZİN VERİLMEYEN KİLİSE
 





HZ. İSA’NIN GİRMESİNE İZİN VERİLMEYEN KİLİSE

 

“Bir mürit: Efendim, eğer beyaz bir insan siyahlara karşı önyargılıysa gelecek hayatında kendisi siyah olarak doğmaz mı?

            Paramhansa Yogananda güldü:Bu tamamen doğru! Nefret, çekim kadar güçlü bir manyetik kuvvettir.

           Tanrı insanî ön yargılardan etkilenmez. Kendi aralarında kavga etmekten başka bir şey yapmayan bazı aileler görürsünüz. Şimdi kinlerini yüzyüze çözmek zorunda oldukları aynı eve birlikte cezbedilmeden önce düşmandılar!

           ABD’nin güney eyaletlerinden birinde bir kilise vardı; ayinlere sadece beyazların katılmasına izin veriliyordu.

          Zenci kapıcı Jim, pazar sabahları cemaatle dua etmesine izin verilmesinden başka bir şey istemiyordu. Papaz ona şöyle bir açıklama yaptı:Jim bize katılmanı çok isterdim, ama biliyorsun katılırsam işimi kaybederim.

         Jim kalbi kırılmış bir halde Tanrı’ya dua etti ve sordu: Tanrım neden orada beyazlarla birlikte ibadet edemiyorum?

Bir süre sonra uykuya daldı ve ona bir rüyet bahşedildi; harika bir ışık içinde şefkatle gülümseyen İsa göründü. Oğlum, dedi İsa, çok fazla üzülme. Ben de bu kiliseye tam yirmi yıldır girmeye uğraşıyorum ve daha başarılı olamadım.” (*)

         Küçük bir öykü ne kadar çok şey anlatıyor değil mi?

         Onlara yani önyargılarımıza, duygularımıza, vazgeçemediğimiz, kopamadığımız dünya değerlerine dikkat edelim. Yapmamız gerektiği halde, yapmadıklarımıza; yapmamamız gerektiği halde yaptıklarımıza dikkat edelim.

-Çünkü onlarla er veya geç  yüzleşeceğiz.

-Çünkü onlara uydurmak için Büyük Gerçek’ i tahrif ediyoruz.

-Çünkü, BÜYÜK GERÇEK’i insanlara anlatmakla görevli olan bizler, kimden maaş alıyorsak, onun isteklerine göre BÜYÜK GERÇEK’i değiştirip, insanlara gerçek dışı masalları, O'nun selamının, hayrının, izninin giremediği karanlık 
mekanlarda anlatıyoruz.

 Hiçbir davranışımız küçük veya önemsiz değildir. Unutmayalım ki, çevremizdeki her şeyle, Evrenle ve O’nunla bağımız, davranışlarımız üzerinden kuruluyor. Kendimizi bir atomun çekirdeği gibi düşünelim, etrafımızda dönen ve bizi bir atom olarak tamamlayan elektronlarımız da davranışlarımız olsun. İşte davranışlarımızın, düşüncelerimizin yayılma alanı çekirdeğe kıyasla bu kadar geniş, etkileşim gücü ise elektronlarımıza bağlı.Varlığımızın gücünü tanımak zorundayız, çünkü o gücün kullanımının bütün sonuçları önce kendimize dönüyor.

 

(*) Paramhansa Yogananda ile BİLGELİĞE YOLCULUK

Ruh ve Madde Yayınları / sayfa:79

 

     

 

 
 
  Bugün 10 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol