Yaratılış Sevinci
  GERÇEK SEVİNÇ VE MUTLULUK SESSİZDİR
 

 
GERÇEK SEVİNÇ VE MUTLULUK SESSİZDİR
 
          Acıyı, üzüntüyü şuursuzca yaşarız. Çünkü zihin ve şuur iki ayrı kutuptur. Zihnin acıyı, üzüntüyü yaşamak için şuura gereksinimi yoktur. Gerçek mutluluk ve sevinç şuurla yaşanır. Dünyasal anlamda bile ne kadar avantajlı durumda olduğunu bilmeyen, ama bütün gün şundan bundan şikayet eden insanların çokluğu bunu göstermez mi? Ruhsal bilgilere sahip nice insan, ruhsallığın dünya yaşamına nasip edilmiş gerçek sevincini ve mutluluğunu yaşayacak yerde, bilginin şuuruna ulaşamadıkları için acılar içinde kıvranır. Zihin bize acı çektirmek, bizi üzmek için vardır. Ne var ki zihin bizi güya  zevke, hazza davet ederek aldatmaktadır. Hani cehennemin reklam panosu fıkrasında olduğu gibi. Hani Pinokyo’ nun sayısız aldanışları gibi.

           Acı ve üzüntülerin yaşanması kimi zaman yaşamda kalmakla bağlantılıdır, kimi zaman da acı ve üzüntüler dünyada yaşanması gereken yüksek şuurun yolunu gösteren işaretlerdir. Bu nedenle hemen reddetmek de yanlıştır. Ancak biz bu işi çok aşırı ve yanlış değerlendiriyoruz.

           Dünyadaki yaşamın resmi, zıddiyeti içinde güzeldir. Bir resimdeki kompozisyon, kontrast renkler ve kontrast lekelerin dengesiyle güzeldir. Yaşamda da böyle bir denge vardır. Tablodaki koyu renkleri reddederseniz, sadece sarı diye tutturup moru kabul etmezseniz yaptığınız resim, yaşadığınız ömür çok tekdüze ve yaratıcılıktan uzaktır. Güzel bir resmin bize verdiği haz ve sevinçle, acıları ve sevinçleri aynı biçimde kabul edebilen kişinin yaşadığı gerçeklik sevinci aynıdır.

          Gerçek mutluluk ve sevinç, önce bedenimizle ilgili farkındalıktan başlar. Yorucu bir günden sonra koltuğunuzda otururken, bedeninizin, dinlenmekten, sağlıklı olmaktan kaynaklanan mutluluk titreşimlerini hissettiniz mi? Siz hiç yaşadığınız sokaktaki ağaçlara baktınız mı, ya onların dallarındaki kuşların cıvıltısını duydunuz mu? Ara sıra sevdiğiniz sizi yükselten bir müzik kasetini veya CD’sini gözlerinizi kapatarak dinliyor musunuz? Denizin, rüzgarın sesini en son ne zaman dinlediniz? Bir okulun veya çocuk bahçesinin önünden geçerken oralardan taşan masum ama neşeli enerjileri bedeniniz kucakladı mı? Bir şey önersem kabul eder misiniz; lütfen bu akşam, aileniz veya arkadaşlarınızla bir şarkı söyleyin ya da yatmazdan önce pencerenizi açın ve yıldızlara varsa ay’a bakın, gecenin sessiz sevincini ve mutluluğunu yaşayın, yağmur yağıyorsa mis gibi kokuyu ciğerlerinize çekin, rüzgarın sizi okşadığını hissedin ve bütün bunların arkasındaki ruhsal sistemin size olan sevgisini fark edin. Varolmanın, yaratılışın sessiz mutluluğu ile uyuyun ve sabah aynı mutlulukla ve enerji ile uyanıp güne başlayın. 

           Bu yazıyı bitirirken ben de aynı şeyleri kuvvetle yaşadım ve bunu okuyan, okumayan herkese, gördüğüm veya görmediğim her varlığa karşı içimde sonsuz bir coşku ve sevgi yaşadım. Dilerim hepiniz yaşarsınız ve dilerim sizler ve ben bu güzel mutluluğu sürekli kılabiliriz.




 
 
 
 
  Bugün 1 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol